Kodekler analog ses sinyallerini dijital bilgi halinde kodlayarak veri ağı üzerinden taşınabilir hale getirirler. Ses kalitesi, bant genişliği veya işlemci kullanımına göre birçok farklı kodek bulunmaktadır.
IP PBX’ler, IP telefonlar ve ağ geçitleri birçok farklı kodeği destekleseler de birbirleri ile konuşurken aynı kodeği kullanacak şekilde uzlaşırlar. Bu sayede iletişimin cihazların desteklediği ortak kodeklerden birisi ile kurulması ve yürütülmesi sağlanabilmektedir.
VoIP iletişiminde en çok aşağıdaki kodekler ile karşılaşmaktayız :
G.729 Standart olarak 8 kbit/s bit oranı kullanarak sesin her 10 milisaniyelik bir parçasını bir veri paketi olarak karşı tarafa iletebilen kodektir. Düşük bant genişliği gerektirmesi nedeniyle VoIP uygulamalarında sıklıkla tercih tercih edilmektedir.
G.711 Saniyede 8000 örnekleme yaparak bunu 64 kbit/s bit oranı ileten G.711 kodeği ISDN hatlardaki ses kalitesini sağlar.
G.723.1 Sesin 30 milisaniyelik kısımlarını, paketli olarak karşı tarafa 5,3. kbit/s veya 6.3 kbit/s bit oranları ile iletebilen, yine sıklıkla kullanılan bir VoIP kodeğidir.
G.722 Saniyede 16.000 örnekleme yapabilen G.722, 64 kbit/s bit oranında geleneksel telefon ses aktarımına göre iki kat fazla bilgi gönderebildiğinden, daha yüksek kalitede ses iletimi sağlayabilir. Bu yönü ile Geniş Bant (wideband) ses iletimi ile HD VoIP destekli donanımlarda kullanılmaktadır.
Günümüzde VoIP iletişimi için ayrılabilen bant genişliklleri arttığından, G.722 gibi geniş bant ses destekleyen kodeklerin kullanımı da yaygınlaşmıştır. Bu sayede HD VoIP destekli donanımlarla normal telefona göre çok daha kaliteli ve berrak bir ses sunulabilmektedir.
Önemli Not : Burada kbit/s birimi ile ifade ettiğimiz değerlerin bant genişliği değil bit oranı olduğuna dikkat etmek gerekir. Bit oranı paketlenen sesin kaplayacağı veri boyutunu belirtir. Ancak Ethernet veya PPPoE haberleşmesinde bu paketlere gönderici ve alıcı tarafların kimliğini belirten adres bilgileri ve diğer alanlar da ekleneceğinden pratikte gerekecek bant genişliği ihtiyacı burada belirttiklerimizden daha fazla olacaktır.
IP telefonlar ses verisi yani sıra PC`den gelen verileri de taşıyarak
tek bir ethernet bağlantısı uzerinden bu iki hizmeti de sağlayabilir. Bu
sayede masamıza PC ve IP telefonumuz için iki farklı ethernet
bağlantısı yapmak zorunda kalmayız.
Bu tarz konfigürasyonlarda IP telefonda fiziksel olarak iki ethernet
portu bulunur, bunlardan biri switche, diğeri ise bilgisayarın ethernet
portuna bağlanır. IP telefonda kendi içerisinde bulundurduğu üç portlu
bir switch mekanizması sayesinde telefondan gelen/giden ses verilerinin
ve PC`den gelen/giden verilerin iletimini sağlar. Aşağıda cisco
telefonlar için örnek bir topolojiyi görebilirsiniz, diğer marka IP
telefonlardaki topolojide bununla aynıdır;
Bu tarz konfigürasyonlarda dikkat edilmesi gereken nokta; Gerçek zamanlı
olan ses hizmetinin PC`den gelecek olan verilere göre switch üzerinde
önceliklendirilmiş olması gerektiğidir ki böylece telefon
konuşmalarında herhangi bir kalite sorunu yaşanmasın.
Normal sartlarda router veya switche bağlanmayan portlar switch uzerinde
"access port" olarak tanıtılır, çünkü bu portlara veri gönderecek olan
PC, server gibi cihazların paketlere VLAN bilgisi ekleme gibi bir
yetenekleri yoktur. Fakat içerisinde üç portlu switch bulunan IP
telefonlar switch uzerinde "trunk port" olarak tanımlanabilir, bu sayede
IP telefonlar switche göndereceği verilere gerekli VLAN
taglarını ekleyerek, ses ve data verilerinin farklı VLAN`larda yer
almasını sağlayabilir. Böylece switchde bu iki farklı VLAN için farklı
önceliklendirmeler yapabilir ve QoS sağlar.